Bu ülkenin kadınları 8 Mart’ı, emeğinin karşılığını alan, kendilerine adil yaklaşılan bireyler olarak karşılayabilseler keşke. Ancak o zaman verilen çiçekler, hediyeler, kutlamalar, müzikler anlam bulur.
Kadınlarla İlgili Veriler
8 Mart kadının bu toplumdaki yerinin, durumunun fark edildiği, sorunlarına üretilen çözümlerin paylaşıldığı gün olmalı. Kadınlar evde, okulda, iş yerinde, akademik camiada, sanatta, sporda, kısaca bulunduğu tüm platformlarda adil ve hak ettiği muameleyi görüyor mu?
En olmaz denilen yerde, sanatta cinsiyet ayrımcılığı karşımıza çıkıyor. Aslında bunlardan da önce kadının yaşam hakkına saygı duyuluyor mu?
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu verilerine göre;
- 2021’de 280 kadın cinayeti, 217 şüpheli kadın ölümü
- 2022’de 334 kadın cinayeti, 245 şüpheli kadın ölümü
- 2023’te 315 kadın cinayeti, 248 şüpheli kadın ölümü
- 2024’te:
- Ocak ayında 31 kadın cinayeti, 21 şüpheli kadın ölümü
- Şubat ayında 36 kadın cinayeti, 17 şüpheli kadın ölümü
gerçekleşmiş. Bunlar sayı değil insan, can. Kadın katlediliyor, öldürülüyor. Çoğunlukla bir erkeğin elinde can veriyor.
Kadın Evinde Bile Korkuyor
İnsan evinde korkar mı? Ev en sığınılacak, en korunaklı yer değil midir? Ama kadınlar evlerinde bile korkuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine yer veren 28.02.2024 tarihli sozcu.com.tr sitesinin haberine bakalım:
- Türkiye’de resmi verilere göre 2018-2022 yıllarında 905 kadın öldürüldü.
- 2022’de yaklaşık 64 saatte 1 kadın cinayetten yaşamını yitirdi.
- Geçen yıl yaşadığı çevrede yalnız yürürken tedirginlik hisseden kadınların oranı 43.6 oldu.
TÜİK 2023 yılı Yaşam Memnuniyeti Araştırması’nda kadınların:
- Yüzde 10.3’ünün evinde yalnızken ne güvenli ne güvensiz
- Yüzde 5.6’sının güvensiz
- Binde 8’inin çok güvensiz
hissettiği belirtildi. Evde yalnızken kendini güvenli hisseden kadınların oranı yüzde 66.4, çok güvenli hissedenlerin oranı da yüzde 17 oldu.
Uzman görüşe göre cinsiyet eşitliği için 300 yıl gerekli. Yazık değil mi?
