Tırtılın kelebeğe dönüşümünün muazzam hikayesi. Hepsinin değil; farklı, hayalci ve rahatsız olanların hikayesi.
Kelebeğin Oluşum Hikayesi
Tırtılın kelebeğe dönüşüm yolculuğunu mecburi bir dönüşüm sanırdım. Nasıl ki insanlar doğduktan sonra bebeklik, çocukluk, gençlik, yetişkinlik, yaşlılık evrelerine doğal olarak giriyorsa, tırtıllar için de durum aynı diye düşünürdüm. Yani ‘her tırtıl bir kelebek olur’ diye düşünürdüm. Oysa her tırtılın kelebek olmadığını Prof. Dr. Bülent Yılmaz’ın bir yazısından öğrendim.
Yılmaz, Avrupa Bilim ve Sanat Akademisi Üyesi beyin cerrahı Prof. Dr. Türker Kılıç’ın ‘Herkese Bilim Teknoloji’ adlı dergisinin altıncı sayısındaki yazısından ilginç bir alıntı yapmış. Şöyle:
Hangi Tırtıllar Kelebek Olur?
“Kelebek olacak tırtılın önce kendi kabuğundan vazgeçmesi ve kendi varlığını gelecekteki varlığı için eritmesi gerekir. Her tırtıl kelebek olamaz, kelebek olacak tırtılın yeterince hayalci hücreler yetiştirmesi gerekir. Bu hayalci hücreler, diğer tırtıl hücreleri ile aynı yapıdadır ama bu hücreler tırtıl olmaktan sıkılan “rahatsız” hücrelerdir. Farklıdırlar, rahatsızdırlar.
Diğer tırtıl hücreleri büyürler, gelişirler, günü geldiğinde ölmeyi seçerler, doğal ölümü seçerler. Bu hayalci ve rahatsız hücreler ise yaşamayı ve yaşatmayı seçerler ve sayı eğer belirli bir eşiği aşarsa başlatır kelebeğin vücudunu oluşturmaya. Ölümden, kaostan ve savaştan yeni bir dünya, bir kelebek yaratırlar.
Bir tırtılın kelebek olup olamayacağını belirleyen, hayalci hücrelerin sayısıdır.”
Ne muhteşem. Ne heyecan verici öyle değil mi?
Bu durumda tırtıl olmak sadece biyolojik olarak yaşamak ve ölmek anlamına geliyor. Oysa kelebek olmak devrimsel bir tercih.
Kelebeğe dönmek büyük bir vaz geçişi gerektiriyor; tırtıl olmaktan, bazı organları öldürmekten geçiyor. Kelebeğe dönüşmek, sadece bir koza örüp, kozanın içinde pasif bir bekleyişle uyumak değil. Koza tırtılın dönüşümüne ev sahipliği yapan güvenli bir ortam. Kelebek olma kararı alan tırtıl bazı parçalarının kaybolmasına ve kozanın onu şekillendirmesine izin veriyor.
İçinde cesaret, hayalcilik, yeniliğe açık olmak, bilgelik, konfor alanının rahatlığından vaz geçebilmek barındıran aksiyoner bir bekleyiş adeta. Kozanın kabuğunu kırabilme cesaretini gösterenlerin tercihi.
Kelebeğe dönüşmek basit bir karar değil. Dönüşümün gerektirdiği her türlü meşakkati göze almak ve katlanabilmek aynı zamanda. Bütün zahmetlere katlanan tırtıl sonunda yaptıklarının karşılığını alıyor; bir kelebek oluyor. Yaşamın yankısı da böyle değil midir; verdiklerimizi almak. Hikayenin sonunda tırtıl aslında belki de gerçekte kim olduğunu hatırlıyor.
Tırtıldan Kelebeğe
Tırtıldan kelebeğe dönüşmenin biyolojik evreleri ve kısa açıklamaları merak edenler için aşağıda. Bu dört evre şöyle;
- Yumurta
- Tırtıl
- Koza
- Kelebek
1- Yumurta
Dişi kelebekler yumurtalarını ağaç dallarının veya yaprakların üzerine bırakır. Genellikle gruplar halinde bırakılan yumurtalar, bitki yüzeyine sıkıca yapışır. Yumurtalar kışa doğru haftalarca devam eden uyku dönemine girer. İlkbaharda tırtıllar yumurtadan çıkar. Bazı kelebek türleri yumurtalarını ilkbahar aylarında bırakır ve tırtılları da yumurtadan yazın çıkar.
2-Tırtıl
Yumurtadan çıkan larvalara tırtıl denir. Tırtıllar bolca yaprak yer. Bu safhada, hızlı büyümeye ayak uyduramayan derinin atılması için büyüdükçe deri değiştirirler. Bu aşamasının sonlarına doğru, kanat gelişimi başlar. Bu durum koza örme zamanının geldiğini gösterir.
3-Koza
Koza örmek için uygun bir yer ararlar (muhtemelen bir yaprağın altında). Çenelerinin altındaki salgı bezinden salgılanan ipek, örecekleri kozayı sağlar. Kozanın içinde başkalaşım (metamorfoz) hızla gerçekleşir. Koza içindeki tırtılın dokuları bir kelebeğin dokularına dönüşür. Kanatlar ortaya çıkar. Kelebeklerin boyları ve renkleri kozanın içinde belirlenir.
4-Kelebek
Nihayetinde kozadan çıkma zamanı gelir. Artık tırtıl kelebek olmuştur. Kozayı yırtan kelebek, hemen uçamaz. Koza içinde kıvrılmış halde bulunan kanatların açılıp kelebeklerin uçabilir hale gelebilmesi için birkaç saatlik süre gerekir. Kelebeklerin, biri önde biri de arkada olmak üzere iki çift kanadı vardır. Uzun mesafeler (bazen kilometrelerce) uçabilirler.
Her aşaması ibret dolu bir doğal dönüşüm. Gelişmek, dönüşmek isteyenler kendilerini nasıl bir yolculuğun beklediğini fark etsinler.