Hibrit çalışma modeline geçişte sistemin dezavantajları ve özellikle kadınlar üzerinde yaratabileceği olumsuz etkiler gözden kaçırılmamalı.
Tüm Yönleriyle Hibrit Çalışma Düzeni
Pandemiyle birlikte yaygınlaşan uzaktan çalışmayla öğrendik ki hibrit çalışma düzeni sağlığa iyi geliyor. Çalışma modeli hem dünyada hem ülkemizde giderek yaygınlaştı. Hibrit çalışma düzeni önerilen imkanları da değiştirdi.
Çalışanlar tarafından tercih edilen bir çalışma modeli oldu. Ancak tüm yönleriyle hibrit çalışma düzenine baktığımızda bazı dezavantajlı durumlar ve soru işaretleri de var elbet.
Konuya 7 Haziran 2021 tarihli sozcu.com.tr sitesinin haberiyle bakalım. Haber özetle şöyle:
Hibrit modelde işleyişin düzgün bir şekilde ele alınmaması halinde bazı dezavantajların ortaya çıkabileceği öngörülüyor. Çalışan annelerin kariyerlerinin zarar görmesi ve çeşitlilik konusunda engelleyici durumların oluşması başlıca konular arasında.
Zillow CEO’su Rich Barton, esnek çalışma düzenlemelerinin çalışanlar için ne anlama gelebileceğini kamuoyu önünde sorgulayan ilk yöneticilerden biriydi. Zillow, hibrit çalışma modelini tamamen benimsemiş olsa da Barton, ekibinin karşılaşabileceği zorluklarla ilgili endişelerini dile getirmişti.
İki Sınıflı Bir Sistem Ortaya Çıkarıyor
Barton, şubat ayında dördüncü çeyrek değerlendirmesi yaparken konuyla ilgili şunları söylemişti: “Fiziksel konumlarından bağımsız olarak tüm ekip üyeleri için eşit bir oyun alanı sağlamalıyız. Odadakilerin birinci sınıf, telefondakilerin ikinci sınıf olduğu iki sınıflı bir sistem olamaz.”
Tufts Üniversitesi İşletme Dekanı Bhaskar Chakravorti de Insider’a yaptığı açıklamada; çalışanların morali, çeşitliliği ve şirket kültürü üzerindeki etkileri nedeniyle hibrit bir gelecek konusunda endişeli olduğunu söyledi: “Açıkçası, devasa bir karargâha sahip olmanın, ardından bir sürü insanın dünyanın dört bir yanına dağılmasının ve bu dağınık topluluğun karargâhtakilerle eşit hissetmesini beklemenin sürdürülemez olduğunu düşünüyorum.”
Nicholas Bloom uzaktan çalışma konusunda uzman Stanford Üniversitesi ekonomisti. Bloomberg’de yayınlanan röportajında hibrit çalışma ile evden çalışanların, ofise gelen meslektaşlarına göre terfi gibi konularda göz ardı edilebileceklerini ve bunun da altı ila yedi yıl içinde bir çeşitlilik krizine yol açabileceğini belirtti.
Araştırma şirketi Perceptyx’in 1.000’den fazla ABD'li çalışana uyguladığı bir ankete göre; uzaktan çalışan on çalışandan dördü, çalışmalarının daha az değerlendirildiğini, daha az tanındıklarını, daha az zam veya terfi alma olasılıklarının daha düşük olduğunu hissettiklerini söyledi.
Her Dört Kadın Çalışandan Biri İşi Bırakmayı Düşünüyor
Bu süreçte çalışma hayatı ile ilgili en çok sorun yaşayan gruplar ise kadınlar ve genç çalışanlar oldu. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün ocak ayındaki raporuna göre; iş kaybı sorununu en çok kadınlar ve genç çalışanlar yaşadı. 2020’nin Eylül ayında, işsizlik sorunu ile karşı karşıya kaldığını söyleyen erkek sayısı 216.000 iken, kadınlarda bu sayı 900.000’e kadar çıktı.
McKinsey and Co. tarafından geçen sonbaharda yapılan bir anket ise; her dört çalışan kadından birinin, çocuk bakımı ve diğer ev işleri nedeniyle işlerini dengelemenin zorluğunu öne sürerek çalışma saatlerini azaltmayı veya çalışmayı tamamen bırakmayı düşündüğünü ortaya çıkardı.
Bu noktada hatırlamak gerekir ki pandeminin jonglörüydü çalışan kadınlar. Hibrit çalışma modeline geçişte sistemin dezavantajları ve özellikle kadınlar üzerinde yaratabileceği olumsuz etkiler gözden kaçırılmamalı.