“Yaş” özellikle işe alım ve terfilerin önünde büyük bir bariyer oluşturmaya devam ediyor.
Yaş Ayrımcılığı
Çoğu kez sorgulanmadan, şimdiye kadar öyle yapılageldiği için “yaş engeli” varlığını hala sürdürüyor. Başka bir deyişle yaş ayrımcılığı gümbür gümbür devam ediyor. Peki hangi yaşlar yaşlı: 30’lar mı, 40’lar mı, 50’ler mi?
Özellikle işe alım ve terfi etmenin önüne yaş bariyeri koymak için ön yargıların, paradigmaların dışında başkaca bir delil var mı elimizde? Bu farkındalık henüz oluşmadığı için maalesef en verimli yaşlar ayrımcılığa kurban gidiyor.
Yaşı bir kriter olarak kabul edenler iki ana sebep ileri sürüyor:
- Yaş iş performansı üzerinde etkilidir.
- Türkiye’nin genç nüfusu var. Bu yüzden yaşı genç olanlara öncelik verilmelidir.
Ancak bu iki görüşün de geçerliliği yok. Sırasıyla bakalım.
Yaşın Performansla İlişkisi
Harvard Business Review’ın Instagram sayfasında paylaşılan veri şöyle diyor: Araştırmalar, çalışan yaşının iş performansı üzerinde kayda değer bir etkisi olmadığını, bununla birlikte, görev süresinin finansal performans ve operasyonel mükemmellik üzerinde bir olumlu etkisi olduğunu gösteriyor.
Bu veri benim tecrübelerimle de doğrudan örtüşüyor. Zira yaşı genç olup çok çalışkan, azimli insanlar gördüğüm gibi, tembel, statükocu, insanlar da gördüm. Yaşı ileride olup motivasyonu yüksek, çalışkan, yenilikçi insanlar gördüğüm gibi, iş yapmaya niyeti olmayan, gönülsüz insanlar da gördüm.
Genç Nüfusa Uygun Genç Yaştakilere Öncelik Verilmesi Fikri
Evet Türkiye yaşlı bir nüfusa sahip değil. Hatta pek çok ülkeye göre genç nüfusa sahip. Ancak yaşlanıyoruz. Nüfusumuzun yaşlandığını Türkiye İstatistik Kurumu verilerle ortaya koydu. Türkiye'de 65 ve daha yukarı yaştaki nüfusun beş yılda yüzde 22,6 arttığını biliyoruz. Nüfus projeksiyonlarında yaşlı nüfus oranının 2030'da yüzde 12,9, 2040'ta yüzde 16,3, 2060'ta yüzde 22,6 ve 2080'de yüzde 25,6 olacağı öngörüldü. Özetle yaş ayrımcılığı bitmeli çünkü yaşlı nüfus artıyor.