Menarini Türkiye’de uygulanan Mentorluk Programı ile ilgili şirketin Türkiye, Ortadoğu ve Afrika İnsan Kaynakları Direktörü Melis Aslanağı ile yapılan röportajın devamı.
- Programı ilk kez şirket içinde duyururken itiraz veya dirençle karşılaştınız mı? “Ne gerek var” diyenler oldu mu mesela?
Hiç karşılaşmadık. Tam tersi memnuniyetle karşılandı. Öncelikle programı duyurduk. Sonra da seçilen mentor’lara seçildiklerini bildirdik. Mentorluk da mentee’lik de gönüllülük esasına dayanıyor. Seçim sonrası mentor’ların bu görevi almak isteyip istemeyeceğini değerlendirdik. Şanslı ve mutluyuz ki tüm seçilen arkadaşlarımız mentor olmayı kabul etti.
- Sanıyorum mentor’larınız bir eğitimden geçti.
Evet onu profesyonel bir danışmanla yaptık. Mentorlar mentorluk eğitiminden mentee’lerimiz de mentee olma eğitiminden geçtiler. Yani iki tarafı da bilinçlendirdik. Sonrasında mentor’lar mentee’leriyle tanıştılar. Kağıt üzerinde de anlaşma sağlanması gerekiyordu. Bu kapsamda “mentor mentee anlaşma formatı”mız var, onu doldurdular. Hangi konuları konuşacaklar, ne sıklıkla bir araya gelecekler gibi konularda karşılıklı mutabık kalıyorlar. Yine karşılıklı gizlilik unsuruyla ilgili bir sözleşme imzalıyorlar.
- Peki pandeminin olması, evden çalışmak durumunda kalmak programı nasıl etkiledi?
On line dünyaya herkes gibi biz de çok hızlı adapte olduk. Programın sahiplenilmesindeki en temel konulardan biri çok farklı birimlerdeki yöneticilerle çalışanların bir araya gelmesi oldu. Müthiş bir motivasyon kaynağı oldu. Fabrikamızda yılda 100 milyon kutudan fazla üretim yapıyoruz, kendine ait dinamikleri var. Tüm Türkiye’de tanıtım yapan saha ekibimiz var, çok yoğun çalışıyorlar. Bir de merkez ofisimiz var. Örneğin fabrikadan bir arkadaşımız İnsan Kaynakları’nda çalışan bir mentor’e sahip veya sahada çalışan bir arkadaşımız fabrikada görev yapan bir kişiyle eşleşti. Bu eşleşmeler şirket içindeki iş birliği ve iletişimi olumlu yönde etkiledi.
- Yani program çalışanları birbirine yaklaştırdı.
Evet kesinlikle çok etkili oldu o anlamda. O yüzden pandeminin programa hiçbir olumsuz etkisi olmadı.
- Bu bir yılın sonunda neler elde ettiniz?
Farklı bakış açılarının geliştiğini görüyoruz. Çok teknik insanların iletişim tarafında bazı şeyleri fark etmesi veya çok iletişimci kişilerin teknik tarafta nelerin olduğunu anlaması, genç arkadaşlarımızın adaptasyonlarının hızlanması, teknolojik yenilikleri uygulama konusunda hızlanmamız, geri bildirim verme, ihtiyaçları anlama sayabileceklerim arasında.
- Bu röportajı okuyup da kurumunda böyle bir uygulama devreye sokmak isteyenler için önerilerin neler?
Öncelikle programın çok açık, net ve anlaşılır kurgulanması gerekir. Çok kompleks bir yapı olmaması lazım ki insanlar kolaylıkla süreci işletebilsin ve yararını da hızlıca görebilsin. İletişimin açık, kuralların da net olması lazım. İkincisi şirket ilk defa böyle bir uygulamaya girecekse mentor ve mentee’lerin bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi çok önemli. Üçüncüsü gizliliğin mutlaka garanti altına alınması lazım.
- İnsanların her şeyden önce güven duyması lazım, değil mi?
Evet güven çok çok önemli. Mentee paylaştıklarının korunacağına güvenebilmeli.
- Bir parantez açıp sormak istiyorum. Uygulamanızda güven konusunda çatlak oluştu mu hiç? Yani mentee’nin paylaştıklarını başkalarına anlatma örneği yaşadınız mı?
Çok şükür yaşamadık. Söylediğin en riskli konulardan biri, o yüzden bunu en baştan çok sıkı tuttuk. Gizlilik sözleşmemiz var, orada hangi istisnai durumlarda gizliliğin bozulabileceği tanımlı. Bu sözleşme iki taraflı imzalanıp İnsan Kaynakları’na gönderiliyor.
- Ne mutlu size, gizlilik ve güven gibi önemli konuları başarıyla ele almışsınız. Darısı uygulamak isteyen diğer firmaların başına olsun.
Teşekkür ederim.
- Programla ilgili senin ilave etmek istediklerin var mı?
Mentor’larımızın seçimini üst yönetimin onayından sonra gerçekleştirdik. Mentee’lere uyguladığımız bir yetkinlik envanteri oldu. Mentee gelişim alanlarını biliyordur, yöneticisinden geri bildirim almıştır ama böyle bir envanterle başlık bazında nerelere odaklanabileceğini gördü. O envanteri de kendi isteğiyle mentor’uyla paylaşarak gelişimde hangi alanlara odaklanacaklarına birlikte karar verdiler. Mentor ve mentee’lerimizle programın ortasında genel değerlendirme toplantısı yapıyoruz. İK ve mentor’lar, İK ve mentee’ler olarak ayrı ayrı yapıyoruz. Süreçte neler iyi gitti, nerelerde takıldılar, nerelerde desteğe ihtiyaç duydular gibi konuları gündeme getirip gerekli adımları atıyoruz. Aynı zamanda genel programın değerlendirilmesiyle ilgili anket yapıyoruz. Genel olarak söyleyeceklerim bu kadar.
- Tüm aktardıkların için çok teşekkür ederim. Hepsi çok kıymetli.
Ben teşekkür ederim.