Çalışanın çalışıyormuş gibi görünürken kuruma çaktırmadan gizlice kendine izin zamanı ayırması şirketler için yeni bir tehdit mi?
Tatiller ve Yıllık İzinler
Tatiller ve yıllık izinler çalışanların en hassas noktalarından biri. Yeni yıla girer girmez o yıl resmi tatillerin ve bayramların hangi günlere geldiğine bakanlar var. Yılın başında yıllık iznini ne zaman ve nasıl kullanacağını planlayanlar var. Fazladan tatil yapmak için illegal yollara başvuranlar da var. Geçmişte sahte rapor alıp tatile çıkan iki sözde uyanık haberini okumuştuk.
Tatilin planını yapmak, düşünü kurmak, rezervasyonları yapmak, açıp açıp gidilecek yere bakmak işin en keyifli kısmı. En zoru da sanırım tatilden dönüş. Bir iki haftalık bir ara bile olsa sanki çok uzun zaman geçmiş gibi yeniden toplantılara, e postalara, yapılacaklara geri dönmek çoğu çalışanın bocaladığı bir durum. Tatil sonrası fiziken işe dönülmüş ancak beden işte ruh nerede orası tam belli değil.
Ekran başında iş yapıyor görünüp sosyal medyada dolaşmak veya çevrim içi özel işleri halletmek suretiyle işten sanal kaytarma da nadir bir durum değil. Bunun türevi olabilecek bir kavram People Management Magazine'de çıktı karşıma: “Sessiz Tatil”. Bu kavramı konu yapan 22.08.2024 tarihli peoplemanagement.co.uk sitesinin haberine özetle bakalım.
Sessiz Tatil
‘Sessiz tatil’ iş yerleri için henüz yeni bir kavram. Çalışanın gizli davranışının ışığında icat edilen bariz bir şekilde iş yerinde görülen ve işveren için tehlike çanlarının çalmasına sebep olabilecek bir durum. Kavram, çalışanın bir yandan çalışıyor gibi görünürken gizlice kendine izin zamanı ayırmasını anlatıyor. Kişiler bunu yapabilmek için e postaları düzenleme taktiğinden yararlanıyorlar ki, evde kanepede oturmak veya sahilde uzanmak yerine bilgisayar başında oldukları ilüzyonunu yaratabilsinler.
The Harris Poll tarafından bu yılın başında yapılan bir araştırma, Birleşik Devletlerde Y kuşağı çalışanların üçte birinden fazlasının (yüzde 37) işverenleriyle iletişim kurmadan izin yaptıklarını ortaya çıkardı. Aynı araştırma grubun beşte ikisinin (yüzde 38) şirket mesaj sisteminde çevrim içi durumlarını göstersin diye klavyedeki fareyi hareket ettirdiklerini ortaya çıkardı.
İlk bakışta sessiz tatil çalışanların tembelliğinin bir işareti olarak görülebilir ancak bu durum belki de daha büyük bir problemin semptomu. NatWest Premier tarafından 2000 İngiliz çalışanla yapılan bir araştırma, çalışanların yüzde 45’inin yıllık izin ödeneğini alamadığını, yüzde 42’sinin tatillerde çalıştıklarını itiraf ettiklerini buldu.
İlave olarak Perceptyx tarafından yapılan araştırma bir şekilde tatillerde çalışanların diğer çalışma arkadaşlarına oranla 2.3 kat daha fazla gizli izin günleri yarattıklarını ortaya çıkardı.
Kimin Sorumluluğu?
Bu durumda kim suçlanmalı; çalışanlar mı, yoksa iş yükünü frenlemek ve çalışan refahını artırmak için bir şey yapmayan işveren mi? Potansiyel olarak ikisi de. Uzmanlar toksik şirket kültürlerinin çalışanların kendilerini tükenmişlikten koruyabilmeleri için aldatıcı olmayı tetikleyebildiğini iddia ediyor.
Adviser Plus’tan Hayley Saunders, “Eğer çalışanlar dürüst olmadan işten mola alma ihtiyacı hissediyorlarsa, burada şirket kültürüyle ilgili yanlış bir şey vardır. Bu sadece güven eksikliği değil, aynı zamanda psikolojik güven eksikliğidir” dedi.
Fitzgerald HR kurucu ve CEO'su Lucy Fitzgerald bazı organizasyonlarda izne ayrılmanın adanmışlık eksikliği olarak algılanabileceği vurgusunu yapıyor.
Bununla birlikte Chameleon People Solutions Yönetim Direktörü Martin Tiplady sesiz tatilin bir kültür sorunu olmadığını, kişisel davranış ve bütünlük sorunu olduğunu belirtiyor. Tiplady bu durumun uzaktan çalışmanın kasıtsız sonucu olabileceğini düşünüyor.
İşveren Nasıl Yaklaşmalı?
Saunders işverenin semptomların arkasına bakması gerektiğini vurguluyor. Sorunu şirket çapında bir problem olarak ele almaktansa bir kişiye indirgemenin sorgulamayı gerektiren bir disiplin konusu haline gelebileceğine işaret ediyor. Uzaktan çalışmanın artmasıyla kanıt bulmanın zorlaşabileceğini, bu yüzden uzaktan çalışan takımlarla düzenli iletişim kurmanın önemine vurgu yapıyor.
En özet haliyle makale bu şekilde. Dileyenler ilgili siteden ayrıntılı okuyabilir.