Çalışanı kontrol etmeyince, üzerine baskı kurmayınca, denetlemeyince çalışmayacağına inanan yönetim anlayışı iş başında.
Bu zihniyete göre; çalışan dediğin sopayla çalışır, her an denetlenmesi gerekir. Çünkü en ufak bir boşlukta kaytarmaya kalkar.
Yazılım Programı Araştırması
İşte bu zihniyet tutuşmuş durumda. E çünkü çalışanların bir kısmı evden çalışmak suretiyle işlerini takip ediyor. Acaba evden çalışanlar gerçekten çalışıyorlar mı? Kaytarıyor olabilirler mi? Acaba günde kaç saat çalışıyorlar? İş yerindeki gibi disiplinli çalışıyorlar mı? Sabah kaçta başlayıp kaçta bitiriyorlar çalışmayı?
Bu vesveselerle meşgul olan yönetimler şimdilerde yazılım programı peşinde. Çalışanı çevrim içi denetleyebilmek için, yukarıda yazdığım kuruntuları giderecek bir yazılım. Bir çeşit çevrim içi kart basma gibi yani.
Amacı Ne?
Kart basma sistemine asla karşı değilim. Kartlı geçiş sisteminin başta güvenlik olmak üzere pek çok faydası var. Çok sayıda insanın çalıştığı işyerlerinde adeta bir zorunluluk. Ancak yönetimlerin kartlı geçiş sistemini ne amaçla, nasıl kullandığı önemli.
Maalesef yanlış yönetim uygulamalarından kaynaklanan pek çok şikayet de aldım bu zamana kadar. Şirketten toplantıya katılmak için çıkıp, dönüşte turnike açık olduğu için kart basmadan girmiş çalışanın tekrar şirkete girişi görünmediği için “neredeydin” diye sorgulanması, kartların boyuna asılması zorunluluğu, çalışanın her yaptığını gözetleyen bir monitör gibi kullanılması ilk etapta aldığım yakınmalardan aklıma gelenler. Bu yaklaşım haliyle çalışanı bezdiriyor, çalışma şevkini kırıyor. Elbette tüm bunları çalışanına ama önce kendine güvenmeyen, “kusurmatik” haline dönmüş yönetimler benimsiyor.
Çalışanın ekran başında bulunma süresini denetleyerek adeta amaçsız koşu haline getirilen çalışma biçimlerinin organizasyona katkısı ne kadar olur?
Verimliliği artırmak, iş yapış biçimini kolaylaştırmak, hele de şu dönem salgın riskini önlemek için teknolojiden üst düzeyde faydalanılmalı. Teknoloji sadece çalışanı gözetleme ve denetleme aracı olarak kullanılmamalı.