Madem sevgililer günü haftası, o halde sevginin anlam ve önemini belirten bir menkıbe gelsin...
Sevgiyi Yaşayanlar
Bir gün sormuşlar ermişlerden birine: “Sevginin sadece sözünü edenlerle onu yaşayanlar arasında ne fark var? Anlatır mısın bize?”
“Aşk olsun size, tabii anlatırım. Bakın göstereyim” demiş ermiş. Önce sevgiyi dilden gönle indirememiş olanları çağırarak onlara bir sofra hazırlamış. Hepsi oturmuşlar yerlerine. Derken tabaklar içinde sıcak çorbalar gelmiş, arkasından da derviş kaşıkları denilen sapı bir metre boyunda kaşıklar. Tabii kaşıklar uzun geldiğinden bir türlü döküp saçmadan götüremiyorlarmış ağızlarına. En sonunda bakmışlar beceremiyorlar, öylece aç kalkmışlar sofradan.
Bunun üzerine “Şimdi…” demiş ermiş. “Sevgiyi gerçekten bilenleri çağıralım yemeğe.” Yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen ışıklı insanlar gelmiş, oturmuş sofraya bu defa.
“Buyurun” denince her biri uzun saplı kaşığı çorbaya daldırıp karşısındaki kardeşine uzatarak içmişler çorbayı. Her birinin yaptığı yaşamın yankısı olarak kendisine dönmüş. Böylece her biri diğerini doyurmuş ve şükrederek kalkmışlar sofradan.
“İşte” demiş ermiş. “Kim ki hayat sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse o aç kalır. Ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulur.”