Mobbing uygulayan, kendi eksiklikleri sebebiyle çalışanına kafayı takan, sudan sebeplerle çalışma ortamını zehir eden yöneticiler.
“İnsanlar şirketlere katılır, patronlardan ayrılır (People join companies, leave bosses)” sözü defalarca kanıtlamıştır kendini.
Mobbing Hikayeleri
İster çok uluslu veya ulusal büyük firma olsun, ister orta veya küçük ölçekli firma olsun, kaç kez dinledim yöneticiden yaka silkme hikayelerini. Anlatılanların hepsi birbirinden ilginç;
- Çalışanını kendi pozisyonu için tehdit olarak görüp, sindirmeye çalışanlar
- Giydiği çoraptan, saç tarama şekline kadar müdahale edenler
- “Sen bir dolaş bakalım etrafta benim için ne diyorlar” diyerek ekip arkadaşını kullanmaya çalışanlar
- Çalışanının diğer çalışanlarla irtibatta olmasını istemeyip, “sadece benimle konuş, öğle yemeklerinde hep benimle ol” diye baskı kuranlar
- Bile bile hiç destek olmadan çalışanının yetkinlik ve yetkileri üzerinde sorumluluk yükleyerek, onu başarısız kılmaya çalışanlar
- Beş kişilik işi bir kişiye yükleyerek çaktırmadan çalışanı istifaya zorlayanlar
ve daha niceleri. Çalışanların gelişimini baltalayan yöneticiler pek de az değil.
Yöneticinin çalışanına karşı gücünü bu denli orantısız ve zalimce kullanması ne acı. İş hayatını çalışanın burnundan getiren basiretsiz yönetici, genellikle zaferini çalışanın işten ayrılmasıyla kutluyor. Tabii bu arada koşulları gereği ayrılamayıp da el mecbur çalışanlar arasında depresyona girenler, ilaca başlayanlar, psikolojik destek alanlar da cabası.
Bu durumla ilgili İngiltere’deki Glassdoor şirketi bir çalışma yapmış, gelin hep birlikte bakalım bulgularına;
Saygısız Davranış
İngiltere’deki her beş çalışandan biri yöneticisi yüzünden işinden ayrılıyor. 2000 İngiliz çalışan ile yapılan araştırma ortaya çıkarmış ki yönetimle ilgili en önemli konu “saygısız” davranış. Çalışanların neredeyse %43’ü bu görüşte.
Çalışmaya katılanların üçte birinden fazlası (%34) yöneticisinin “olumsuz tavır” içinde olduğunu bildirmiş.
Araştırmaya katılanların %40’ı can sıkıcı bir yöneticiye aldırmamaya çalıştıklarını bildirmiş. %18’i ise bu hüsranı onların arkalarından dedikodu yaparak hafifletmeye çalıştıklarını bildirmiş.
Önce tatlı tatlı “aramıza hoş geldin” deyip, ardından sivri dişlerini çıkaran pek çok yönetici var maalesef. Bitmedi gitti bu yönetici profili; kendi eksiklikleri sebebiyle çalışanına kafayı takan, sudan sebeplerle çalışma ortamını kendi çalışanına zehir eden yetişkin görünümlü ergen yöneticiler.
Yöneticisinin zafiyetleri yüzünden işinden ayrılan, tedaviye başlayan çalışanların azalması hatta bitmesi umuduyla.