İyilikten nasibini almayanlar, geride kötülük enkazı bırakanlar…
Bir varmış bir yokmuş misali yaşadığımız şu dünyada haksızlığa sebep olup gitmek ne korkunç. Bir gün olmayacağımız bu yerde geride kendimizden hainlik bırakmak ne acı. Yaşasın iyilik diyemeden ölmek ne büyük kayıp. “Beri gel, beri daha da beri, bu yol vuruculuk ne zamana kadar sürüp gidecek” diyen Mevlana’yı duyamamak ne hazin.
Diğerkamlık üzerine kurmamışsak yaşamımızı, ne anlamı var geçen günlerin. Ne güzel demiş “Hüzün ve Tesadüf”te Mustafa Kutlu;
Bir şey yap güzel olsun. Huzura vesile olsun, rikkate yol açsın, şevk versin, hakikate işaret etsin.
Bir şey yap, doğru olsun. İnsanları yalanın ve yanlışın bataklığına düşmekten korusun. Rüzgara ve akıntıya kapılmasın; kırılsın lakin eğilip bükülmesin.
Bir şey yap iyi olsun. Hizmetten, hürmetten, merhametten müteşekkil olsun. Kalpleri yumuşatsın; garibin, yolcunun, zayıfın derdine derman olsun.
Bir şey yap, adil olsun, haktan hukuktan ayrılmasın. Zalime haddini bildirsin, mazlumun payını versin.
Bir şey yap barış olsun. İnsanlar kin ve nefretten uzaklaşsın. Bombalar patlamasın, çocuklar ölmesin.