Çalışanın sürekli kaytaracağını, işi savsaklayacağını düşünen zihniyet sonunda işi buralara getirdi. Müdür, çalışanların masalarına kamera koydu. Peki sonra ne oldu?
Biri Bizi Gözetliyor
Kontrolcü zihniyet iş başında. 25 Aralık 2021 tarihli hurriyet.com.tr sitesinin haberi, ‘pes artık’ dedirtecek cinsten. Habere göre bir kamu kurumunda görev yapan şube müdürü, çalışanlarını yakından takip etmek adına tüm masalara kamera sistemi koydu. Tıpkı bir zamanların popüler televizyon programı ‘Biri bizi gözetliyor’ evi gibi. Bu uygulamaya memurlar ve yetkili sendika tepki gösterdi. Özel hayatlarının takip altına alındığını öne süren sendika, İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Tarafları dinleyen mahkeme, uygulamayı yerinde buldu. Fakat davacı sendika avukatı kararı temyiz etti.
Danıştay Kararı
Emsal bir karara imza atan Danıştay 10. Dairesi, takip sistemini hukuka aykırı buldu. Kararda özetle şöyle denildi; “İş yerinin güvenliğini sağlama amacını aşıp doğrudan çalışan memurların kendisinin ve diğer memurlarla ya da iş sahipleriyle ilişkisinin ve kamu hizmetlerinin görülmesi sırasında yaptığı her türlü haberleşmenin gözlenmesinin açıkça hukuka aykırı olduğu, bu nedenle Mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Mahkemeye sunulan görüntülerde kameraların masalarda ve bankolarda çalışan personeli doğrudan gören ve izleyen şekilde olduğu, kamera sisteminin yerleştirildiği konum ve çektiği alan dikkate alındığında, iş yerinin güvenliğini sağlama amacını aşarak, doğrudan çalışan memurun kendisinin, diğer memurlarla ya da iş sahipleriyle ilişkisinin ve kamu hizmetinin görülmesi sırasında yaptığı her türlü haberleşmesinin, çalışma alanı ve masasının gözlemlendiği kamera takip sistemi kurulmasının özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği anlaşılmıştır.
Toplanan görüntülerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmaması ve bu haliyle yukarıda belirtilen temel haklar ve Anayasal ilkelerle bağdaşmaması nedeniyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddi yolunda verilen mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Herkesin yüksek performansla, canı gönülden çalışmadığını biliyoruz. Bu doğrultuda her kurumda asalak çalışanlar olduğunu veya olabileceğini biliyoruz. Ancak organizasyondaki her çalışanı bu kefeye koymak ve ona göre davranmak çok büyük bir yönetsel hatadır. Çalışanı bu denli denetleme çabası güvenin altını oymaktır. Güvenin altını oymayın. Çünkü güven giderse her şey gider.