Şiddet gören kadınların oranı ürkütücü. Görüyoruz ki şiddete uygulanmasının kadının eğitimiyle veya çalışmasıyla hiçbir ilgisi yok.
Şirketin Sorunu mu?
İlk bakışta sanki bu konu şirketleri ilgilendirmez gibi duruyor. Kadın evde yaşadığını evde çözmeli diye düşünebilirsiniz. Ancak iş öyle bir boyuta geldi ki; ardı ardına işlenen tecavüzler yetmez gibi, bu tecavüzleri makul kılmaya çalışan mazeret cümleleri evde kadının yediği tekme tokadı da normalleştirir oldu. “Ama o saatte dışarıda olması normal mi?” “İyi de öyle kıyafet giyilir mi?” “Tamam da yanında biri yok.” İnsan kahroluyor.
16 Aralık 2015 tarihli Hürriyet gazetesi, TÜSİAD’ın kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda hazırladığı ve çalışanı şiddete uğrayan şirketlerin ne yapabileceğinin anlatıldığı rehbere yer verdi.
Gazetenin verdiği yirmi şirketin katıldığı ve toplamda 1715 çalışanın yanıtladığı anket çalışmasının özetlendiği Yakın İlişkide Şiddetin Beyaz Yakalı Kadın Çalışanlara ve İşletmeye Etkisi Araştırma Raporuna göre;
- Aile içi şiddetin en az bir türüne maruz kalmış üniversite mezunu kadın yönetici oranı % 75
- Eşine veya birlikte olduğu kişiye en az bir kere şiddet uygulayan beyaz yakalı erkek oranı % 40
- Şiddet görmesine rağmen ekonomik nedenlerle ilişkisini bitiremeyen çalışan kadınların oranı % 16
- Şiddete uğramasına rağmen bunu kimseyle paylaşmayan çalışan kadın oranı % 30
- Şiddete uğrayıp insan kaynaklarına başvuran kadınların oranı % 2.2
Oranlar dudak uçuklatıcı. Karısını döven CEO olur mu? Görüyoruz ki kadının şiddete maruz kalmasının, ne eğitim düzeyiyle, ne mevki sahibi olmasıyla, ne çalışma hayatının içinde olmasıyla, ne de mavi / beyaz yaka olmasıyla ilgisi var. Öyle veya böyle kadın bir erkeğin elinde can veriyor.
Bu oranlar gösteriyor ki, şu ana kadar konuyla ilgili alınan tüm önlemler yetersiz. Hiç biri caydırıcı değil.
Neler Yapılabilir?
Raporda şirketlerin neler yapabileceği şu şekilde sıralanmış;
- Kadına yönelik şiddet konusunda yeni politikaların oluşturulması
- Şirket içi eğitim
- Şirket içi farkındalık çalışması
- Çalışanların desteğini sağlamak
- İşçi sendikalarıyla iş birliği
- Oluşturulan politikaların şirket dışında duyurulması
- Mağdurlara ve risk altındaki çalışanlara destek verilmesi
- Mahremiyete saygı ve gizlilik
- Fiziksel ve sağlık ve psikolojik destek
- Uzman desteği
- Bağımsız harekete imkan verecek maddi destek, nakit kaynak ayırma
Hadi diyelim ki tüm bunlar yapıldı, şirket tarafında alınabilecek tüm önlemler alındı, peki evin içindeki şiddet nasıl dinecek?
Kadına yönelik şiddetin durması için şirketler de ellerini taşın altına sokmalı. TÜSİAD başkanı Cansen Başaran Symes’in dediği gibi “Tek kanatla geleceğe uçamayız.”