Hızlı değişen iş dünyası İK’ların gelecekte gerçek bir çözüm ortağı olarak hareket edebilmelerini zorunlu kılıyor.
Neler Yapılabilir?
Milletçe pek yakından bildiğimiz, her yıl ekranlarda arzı endam eden Survivor yarışma programındaki yarışmacılar misali, değişen zorlu koşullar doğrultusunda, İK’ların da birer “survivor” olması gerekiyor. Çünkü hızlı değişen iş dünyası İK’ların gelecekte sadece kıt kanaat hayatta kalabilmelerini değil, gerçek bir çözüm ortağı olarak çevik bir şekilde hareket edebilmelerini zorunlu kılıyor.
Bu ifadelerim gelecekle ilgili bir kehanet değil, Henley Business School ve Oxford Strategic Consulting tarafından yapılan raporun sonuçları. Rapor bu alandaki belli başlı yeni trendlere dikkat çekiyor. Örneğin; tam zamanlı sürekli çalışandan, tam ve yarı zamanlı, sürekli ve geçici süreli çalışana doğru hızlı ve devam eden bir değişim söz konusu olduğu belirtiliyor. Buna ilave olarak geleneksel alışılmış iş operasyonlarından, daha esnek proje tabanlı takımlara doğru geçiş söz konusu olduğu da belirtiliyor. Bir de yapay zeka (Artificial Intelligence-AI)nın artan kullanımı üzerinde duruyor rapor. People Management dergisi Nisan 2017 tarihli sayısı raporu konu eden bir yazı yazmış.
Biz Ne Durumdayız?
Madem rapor bu alanda bir değişim olduğunu ortaya koymuş, biz ne durumdayız? Şirketlerimiz yarı zamanlı ve/veya geçici süreli çalışana nasıl bakıyor? Proje tabanlı çalışmalara ne ölçüde yer veriliyor? Bunların uygulanabilmesi için kurumlar esnek çalışma fırsatı yaratıyor mu? Biliyoruz ki fırsat eksikliği çalışanı işinden ayıran sebeplerden biri.
Cleveland Clinic Abu Dabi Yetenek Alımı ve Uluslararası Mobilite Direktörü Gavin Walford-Wright, İK’nın yapması gereken asıl işin, işe alım ve yönetim gibi temel işlerin AI veya diğer akıllı teknolojiler tarafından yürütülmesini sağlamak olduğunu belirtiyor. Türkiye’de yapay zekanın kullanımında nerelerdeyiz acaba? Kaç İK tepe yöneticisi bu konuya önem veriyor?
Bugün yapılan çalışmalar gelecekte hangi İK’ların “survivor” olduğunu belirleyecek.