Elmas kömüre cevap verdi “Ben yıllarca karanlıklara, acılara sabrettim. Metanetle bekledim. İşte budur parıltımın sebebi.”
Bir yanda sabır, öte yanda acelecilik; hangisi kazanır, hangisi kıymetli olur?
Nedir Seni Üstün Kılan?
Bir gün kömür elmasa demiş ki: “Ey parıltı vadisinin sultanı, biz arkadaşız. Neyimiz varsa aynıdır. Özümüz birdir. Ama ben karanlık yüzlüyüm, mahzenlerde, madenlerdeyim, ezilip ateşe veriliyorum. Halime ağlamak lazım, kapkarayım. Seninse yüzünden dilinden parıltılar güzellikler fışkırıyor. Bakan bir daha bakıyor ışıltına. Kralların tacında tahtındasın, gerdanlıklarda, yüzüklerde süs ediliyorsun. Nedir farkımız? Nedir seni benden üstün yapan? Nedir seni gözlere gönüllere cazip kıldıran?” Bunun üzerine elmas şöyle der:
Yıllarca Yandım
“Demek benim gibi olmak istiyorsun, aşk olsun o halde. Ben yıllarca karanlıklara, acılara, çilelere sabrettim. Metanetle bekledim, gün yüzü görmedim. Güneşin yüzüne hasret diplerde senelerce basınçlar, sıcaklıklar, ateşler altında yandım. Yüreğimin ışığıyla aydınlandım, bekledim sabrettim. “Allah’ım neden ben bu acıyı çekiyorum” diye isyan etmedim. O sabrın iksiriyle arındım. Geçirdiğim değişim çarem oldu. İşte budur parıltımın sebebi. Sen ise toprağın üzerinde hiç acı çekmeden oluştun. Elmas olmak istiyorsan şayet, yan, acılarla piş ve sabret.”
Not 1: Hikaye sufi şair Muhammed İkbal’e aittir.
Not 2: Elmaslar yerin yaklaşık 150-160 km. altında dünyanın manto tabakasında oluşur; yer kürenin kabuğuyla süper sıcak çekirdeğinin arasındaki katmanda. Elmasın özü olan karbon aşırı basınç ve ısı altında elmasa dönüşür. Kömüre ise 3-3,5 km. derinlikten sonra rastlanmaz.