Mavi Yakalı Sıkıntılar ve Çözüm Yolları - I

Nitelikli mavi yakalı çalışan bulmak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de önemli bir sorun. Hemen hemen tüm sektörler bu konudan muzdarip. Mavi yakalı çalışan istihdamında Türkiye’nin önde gelen platformlarından eleman.net CEO’su Levent Dicle ile bu konuyu masaya yatırdık. Nitelikli çalışan bulma sorunun temelini oluşturabileceğini düşündüğüm pek çok konuyu sordum. Çalışan maaşları, fazla mesailer, kayıt dışı çalışma gibi can alıcı konularda sorularımı kapsamlı olarak cevapladı Dicle. Elbette sadece sorunun sebeplerini konuşmadık, neler yapılabileceğini ve eleman.net olarak kendi yaptıklarını da anlattı. Hasılı kelam konuyla ilgili etraflıca bilgi alabileceğiniz dopdolu bir röportaj oldu. Haydi hemen okuyun.

eleman.net CEO'su Levent Dicle

- Merhaba Levent Bey. Hoş geldiniz. Biliyoruz ki Türkiye'nin yetenek açığı artış gösteriyor. Mavi yakalı çalışanlar bu yetenek açığının ne kadarını oluşturuyor?

Türkiye'de yetenek açığı giderek derinleşiyor ve bu sorunun mavi yakalı çalışanlar üzerindeki etkisi oldukça belirgin. Mavi yakalı çalışanlar, bu açığın önemli bir bölümünü oluşturuyor. Özellikle üretim süreçlerinin otomasyona kayması ve mavi yakalı işlerde artan nitelikli personel ihtiyacı, bu sorunun boyutlarını büyütüyor. Eğitim sistemimizin genel olarak beyaz yakalı işlere yönelik olması, mavi yakalı işlerde nitelikli personel bulmayı zorlaştırıyor. Ayrıca, düzensiz çalışma saatleri ve maaşların beklentileri karşılamaması gibi nedenlerle birçok mavi yakalı çalışan Avrupa gibi daha cazip iş fırsatlarının olduğu bölgelere yöneliyor. Örneğin, tır şoförleri ve tekstil sektörü çalışanları gibi kritik alanlarda bu yetenek açığının etkileri oldukça belirgin. Dolayısıyla, mavi yakalı iş gücünün yetenek açığındaki payı önemli ve bu sorunun çözülmesi ülkemizin büyüme hedeflerine ulaşması açısından kritik öneme sahip.

- Avrupa'daki ortalama maaş skalasında en alttayız. Ülkemizde kurumların ücret politikalarının özellikle mavi yakada yetenek kazanımına etkisi nedir?

Türkiye’de Avrupa ortalamasının altında kalan maaş skalası, özellikle mavi yakalı iş gücünde yetenek kazanımı konusunda büyük bir etki yaratmaktadır. Ücretlerin düşük olması, doğrudan çalışanların motivasyonunu ve bağlılığını olumsuz yönde etkiliyor. Düşük maaşlar, işten ayrılma oranlarını artırmakta ve bu durum, şirketlerin yetenekli iş gücünü çekme ve elde tutma konusundaki yeteneğini zayıflatmakta. Düşük ücret politikaları, aynı zamanda iş gücünde kalifiye eleman bulma zorluğunu artırmakta ve birçok yetenekli bireyi, daha yüksek ücretler sunan Avrupa gibi bölgelere yönlendirmektedir. Dolayısıyla, kurumların daha rekabetçi ücret politikaları geliştirmesi ve çalışanlarının değerini adil bir şekilde değerlendirmesi, yetenek kazanımında büyük bir avantaj sağlayacaktır.

- Nitelikli çalışan bulmanın gittikçe zorlaşması maaşlara da yansıyor. Artık inşaat işçileri beyaz yakalılardan çok kazanıyor. Maaşlar arasındaki bu fark yüzünden 10 yıllık bankacının maaşı usta kaynakçıdan daha düşük olabiliyor. Bu durum hakkında ne düşünüyorsunuz? Makas daha da açılacak mı sizce?

Bunun temel sebebi olarak şunu söyleyebilirim ki “Birine olan ihtiyacın diğerine olan ihtiyaca göre daha fazla olması.” Eleman net olarak biz de firmaların kalifiyeli eleman arayışını dikkate aldığımızda bunu görüyoruz. Bu sebeple mavi yaka ve beyaz yaka maaşlarının mevcut düzende bu şekilde seyredeceğini öngörüyoruz. Örneğin inşaatta çalışan bir usta da günlük 2.000/ 2.500 arasında yevmiye alabilmekte. Ve bu şekilde ayda 60.000-70.000 TL kazanmaktadır. Bazı özel iş kollarında ise ücret artışları daha fazla olabiliyor. Bu durum beyaz yaka ve mavi yaka arasında sık yaşanıyor.

- Bazı işverenler çalışan bulma sıkıntısının sebeplerinden birini adayların rahat arayışı ve işi beğenmeme eğiliminde olmaları olarak isimlendirebiliyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Ancak bu durumun arkasında daha derin ve geniş bir etkenler yelpazesi olduğunu düşünüyorum.

Özellikle Z kuşağı, iş hayatına dair beklentileri ve değerleri açısından önemli bir değişim geçiriyor. Bu kuşak, sosyal medya ve dijital platformlar üzerinden para kazanma olanaklarının arttığı bir dönemde büyüdü. Bu nedenle, geleneksel masa başı işlerden ziyade, sahada görev almayı ve yaratıcı, dinamik iş rollerini tercih ediyorlar.

Z kuşağının iş arayışında belirgin bir eğilim var: işin sadece maddi karşılığı değil, aynı zamanda kişisel tatmin ve anlam taşımasını da ön planda tutuyorlar. Sosyal medyada gördükleri bağımsız çalışma ve girişimcilik fırsatları, onları geleneksel iş tanımlarından uzaklaştırabiliyor. Bu değişim, işverenlerin, iş gücünü çekmek ve elde tutmak için daha esnek, anlamlı ve gelişim odaklı iş ortamları sunmalarını gerektiriyor.

Sonuç olarak, çalışan bulma sıkıntısının arkasında yalnızca adayların seçici davranması değil, aynı zamanda iş dünyasının bu yeni kuşağın beklentilerini karşılayacak şekilde evrilmesi gerektiği yatıyor.

Röportajın ikinci bölümü yarın.