Öyle görünüyor ki mahremiyetin sınırları zorlanıyor. Yapılan bir araştırma ofiste çalışanlarını izlemeyen patronların oranının sadece yüzde iki olduğunu ortaya çıkardı.
Yöneticilerin Kontrol Saplantısı
Kendi bulunmadığı ortamda çalışanın çalışıp çalışmadığından bir türlü emin olamayan ve bu konuya kafayı takan yöneticiler çareyi ortamı gözetlemekte buluyor. Anlayacağınız kontrolcü zihniyet iş başında oluyor. Trajikomik ama gerçek; çalışanlarını kamerayla denetleyen müdür haberini paylaşmıştım. Adeta bir kusurmatik gibi çalışanda sürekli kusur aramak veya onun her fırsatta kaytaracağını düşünmenin toksik bir yaklaşım olduğu aşikar. Ancak ne yazık ki bu durum çalışma yaşamının bir gerçeği.
Tüm bunları destekler nitelikte gazeteoksijen.com’un ‘Patronlar çalışanların her anını gözetliyor’ haberi çıkıyor karşıma. 12.12.2023 tarihli habere bakalım:
Çalışanlar İzleniyor
ABD'de yapılan yeni bir araştırmada, ofiste çalışanlarını izlemeyen patronların sayısı sadece yüzde 2'lerle ifade edilirken, kullanılan yöntemler ile araçların çeşitliliği ise oldukça şaşırtıcı. Finansal danışmanlık şirketi Ernst&Young'ın farklı sektörlerden 500'ü aşkın yöneticiyle görüşerek hazırladığı Geleceğin İşyeri Endeksi'nin sonuncusuna göre tam zamanlı uzaktan çalışma "geçmişten tatlı bir anı" haline gelmek üzere. Geçen yılki ankete katılan şirketlerin yüzde 34'ü tam zamanlı uzaktan çalışma politikasına sahipken, son raporda bu oranın yüzde 1'e düştüğü görülüyor.
Ofiste Takip Sistemi
Ofiste kullanılan takip sistemleri ise işte bu noktada devreye giriyor, çalışanlarını ofise geri getirmeye odaklanan şirketlerin iş yerindeki uyumu gözlemleyebilmeleri için kritik bir araç olarak öne çıkıyor. Business Insider'ın haberleştirdiği Ernst&Young'un anketinde de katılımcılara bu araçlar soruldu ve verimliliği optimize etmek için hangi yöntemlerle veri topladıklarını söylemeleri istendi.
Su Sebilinden Bile İzleme Yapılıyor
Buna göre, yöneticilerin yüzde 51'i kablosuz ağ üzerinden çalışanlarının faaliyetlerini izliyor. Yüzde 47 işyeri giriş-çıkış kartlarından takip yapıyor. Yüzde 44 yapay zekadan faydalanıyor. Yüzde 35 güvenlik kameralarına ve ortamdaki insan varlığını algılayan sensörlere güveniyor. Nesnelerin interneti olarak bilinen internete bağlı kahve makinesi, su sebili gibi cihazlarla izleme yaptığını söyleyenlerin oranı yüzde 24. Patronların yüzde 16'sı masa altı sensörleri, yüzde 14'ü bluetooth tabanlı sensörleri tercih ediyor. Yüzde 1 açıklamak istemediği diğer yöntemleri kullandığını söylerken, hiçbir gözetleme aracına sahip olmadığını söyleyenlerin oranı ise sadece yüzde 2.
Çalışanların Klavye Vuruşları Takip Ediliyor
Küçük bir not olarak belirtelim, bir işyerinde birden fazla yöntem bir arada kullanılabildiği için oranların toplamı yüzde 100'ü aşıyor. Ayrıca yapay zeka gibi genel tanımların altında tahmin edemeyeceğimiz türde araçlar ve yöntemler kullanılıyor olabilir. Zira ankette bahsi geçmese de, pandemiden beri çalışanların klavye vuruşlarını izleyen, bilgileri olmadan mikrofonlarını ve web kameralarını etkinleştiren, ekran görüntülerini alan yazılımlar kullanıldığını biliyoruz.
Kişisel Verilere Yönelik Tehdit
Araştırmayı yapan Ernst&Young'ın Teknoloji bölümünün eş başkanı Francisco Acoba ise bu yakın takibin kişisel verilere yönelik yarattığı tehditten hiç bahsetmeden, sadece iş hayatı için önemini vurgulamakla yetiniyor: Çeşitli veri toplama ve izleme önlemleri, işyeri planlaması ve optimizasyonu hakkında bilgi sağlayan ekosistemin önemli bileşenleridir. İnsanların ofisi nasıl, ne zaman ve neden kullandıklarını anlamak, gelişmiş bir işyeri deneyimi için kritik öneme sahiptir.