Potansiyel Gelişimi İçin

Her devrin sıcak konularından biridir “çalışanların potansiyelini geliştirmek.”

Goncalar

Beş Öneri:

Çalışanların gelişimini baltalayan yöneticiler grubunu bir kenara bırakırsak, potansiyeli geliştirmek, vizyoner kurumlar ve yöneticiler için önemli bir konu.

Geçenlerde People Management dergisinde okuduğum yazıda konuyla ilgili önemli ipuçları var. Gary Miles tarafından yazılan yazıda özetle şunlar öneriliyor:

Ön saflardaki kadroyla başlayın: Müşterilerle doğrudan temas halinde olan ön saflardaki kadroyu ele alış biçimimiz, onların müşterilere, ürün ve hizmetlere yaklaşımını da doğrudan etkiler.

Kişileri neyin harekete geçirdiğini bulun: Farklı insanları farklı şeyler motive eder: hiç kimse aynı değil. Yetenek gelişimindeki “Bir beden her yere uyar” yaklaşımı basit bir şekilde çalışmayacak.

Düzenli ve yapıcı geri bildirim vermek: Takımınızdaki kişilerin yetenekleriyle en iyi şekilde katkıda bulunmasını istiyorsanız, düzenli ve yapıcı geri bildirim verme yetkinliğinizi geliştirin.

Çalışanlara büyük resme nasıl uygun olduklarını anlamalarını sağlama konusunda yardımcı olun: İnsanlarınızın bir amaca hizmet eden anlamlı işler yapma isteğini takdir edin. Ekiplerinizle mutabık kalınmış bir vizyonu paylaşın.

Jenerasyonlar karşısında işbirliği yapmak: Şimdiye kadar olmadığı biçimde sofistike, çok kültürlü, çok jenerasyonlu iş ortamlarında çalışıyoruz. Takımınızdaki her bir çalışanınızdan en iyi sonucu almak için kültürler arası farklılıklara hassas ve anlayışlı olun. Bir arada çalışan dört farklı jenerasyonun birbirinden öğrenmesi ve verimli işbirliği yapabilmesi için insanları bir araya getirin.

Her devrin sıcak konularından biri olan “çalışanların potansiyelini geliştirmek” konusunda kayda değer öneriler olduğunu düşünüyorum.

Yönetimler, kurum içinde potansiyeli geliştirmek istiyorsa güvenin altı oyulmamalı. Güven ortamı oluşmamış bir iklimde potansiyel nasıl gelişsin? İlave olarak kurumsal iç iletişimin püf noktalarına da dikkat edilmeli.

Hasılı kelam potansiyeli geliştirmek çok yönlü bakış açısı gerektiriyor. Kurum yönetimleri, adeta topları yere düşürmemeye çalışan bir jonglör gibi tüm konulara hassasiyetle yaklaşmalı.